23 Kasım, Cumartesi - 2024
Diğer

    ABD’nin Orta Doğu’daki Savaşa Müdahil Olup Olmayacağı Belirsizliğini Koruyor

    Geçtiğimiz yıl 7 Ekim’de başlayan saldırılardan bu yana Orta Doğu’da beklenen geniş çaplı bir savaşın patlak vermesi, bölgenin istikrarını daha da tehlikeye soktu. Bu kritik dönemde en önemli sorulardan biri, ABD‘nin İsrail’in savunmasına doğrudan müdahil olup olmayacağı. New York Times’ın analizine göre, bölgedeki gelişmeler hızla tırmanırken, ABD’nin tutumu ve olası müdahalesi gündemin en önemli tartışma konusu haline geldi.

    Bölgedeki Gerginlik Tırmanıyor

    7 Ekim 2023’te başlayan saldırılar, İsrail’in Lübnan’ı karadan işgal etmesi ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a düzenlenen suikastla yeni bir aşamaya geçti. Buna karşılık olarak İran, İsrail’e yaklaşık 200 füze fırlatarak misillemede bulundu. Bölge 1967 Arap-İsrail Savaşı’ndan bu yana en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Şimdi asıl merak edilen, çatışmanın daha ne kadar tırmanacağı ve ABD’nin bu krize nasıl müdahale edeceği.

    Biden Yönetiminin Tavrı

    ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz yıl boyunca defalarca Orta Doğu’daki çatışmaların daha geniş çaplı bir savaşa dönüşmesini önlemeye çalıştı. Ancak son gelişmeler, bu çabaların yeterli olmadığını gösteriyor. Biden, İsrail’in İran’a karşılık verme hakkını savunsa da, doğrudan nükleer tesislere yönelik bir saldırının bölgede geri dönülemez sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. ABD, şu ana kadar İsrail’e destek veriyor ancak daha geniş çaplı bir müdahale konusunda temkinli yaklaşıyor.

    İsrail’in Perspektifi

    İsrail’in eski ABD Büyükelçisi Michael Oren’e göre, İsrail, 7 Ekim’den bu yana bölgesel bir savaşın içinde ve bu savaş giderek topyekûn bir savaşa dönüşüyor. Oren, İsrail için bu savaşın ulusal bir görev olduğunu belirterek, önümüzdeki haftaların son derece kritik olacağını vurguluyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun nasıl bir adım atacağı ise merak konusu.

    ABD’nin Etkisi Ne Kadar?

    Biden’ın İsrail’e yaptığı erken uyarılar ve ziyaretler, bölgedeki tansiyonu düşürmek için yeterli olmadı. İsrail, Nasrallah’ı öldürdükten sonra Hizbullah’ın lider kadrosuna yönelik saldırılarını artırdı ve Lübnan genelinde operasyonlarını genişletti. ABD’nin devreye girip İsrail’in bu hamlelerini kontrol altına alıp almayacağı kritik bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

    Eleştiriler ve Farklı Yaklaşımlar

    Biden yönetimi hem sağ hem de sol kesimden eleştiriler alıyor. Sağcılar, ABD’nin İsrail’e yeterince güçlü destek vermediğini savunurken, sol kesim Biden’ın Gazze’de yaşanan yıkımlar karşısında daha sert adımlar atmaması nedeniyle eleştiriyor. Biden, İsrail’e Amerikan silah desteğini çekeceği tehdidinde bulunsa da, bu tehdidin etkili olup olmayacağı belirsiz.

    ABD ve İran Gerilimi

    İran, ABD’nin İsrail’e verdiği desteği kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor. Salı günü Beyaz Saray’da konuşan Biden’ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, İran’ın füze saldırılarının büyük ölçüde ABD-İsrail koordinasyonu sayesinde etkisiz hale getirildiğini belirtti. Ancak bu durum, İran’ın nükleer silah geliştirme çabalarını hızlandırabileceği endişelerini artırıyor.

    Biden’ın Kritik Kararı

    ABD, bölgede yaşanan bu krizin tam anlamıyla bir savaşa dönüşmemesi için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ancak, Netanyahu’nun bu süreci Amerikan seçimlerine kadar tırmandırarak ABD’nin müdahalesini zorlayabileceği de tartışılıyor. Eski Başkan Donald Trump’ın İran’a karşı daha sert bir politika izleyeceği beklentisi ise, Biden’ın kararlarını etkileyen faktörlerden biri olabilir.

    Bölgedeki mevcut durum pek çok riski barındırıyor. Özellikle İran’ın nükleer silah geliştirme yoluna gitmesi ve bu süreçte bölgedeki etkisini artırma çabaları, hem İsrail hem de ABD için ciddi tehditler oluşturuyor. Bölgedeki çatışmaların uzun yıllar boyunca sürebileceği ve nükleer silahlar gibi unsurların devreye girmesi halinde geri dönülemez sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor.

    Öne Çıkan Haberler

    Kulislerde Şok İddia: Sırada 15-16 Belediye Daha Var

    Saygı Öztürk, kayyum atamalarının devam edeceğini ve sırada 15-16 belediyenin daha olduğunu iddia etti. Yeni atamalar için ilçe belediyelerinin hedefte olduğu belirtildi.

    Nasuh Mahruki’nin Avukatı: “10-15 Gün İçinde Serbest Kalmasını Bekliyoruz”

    Nasuh Mahruki’nin tutuklanması ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Avukatı, kısa sürede serbest bırakılmasını bekliyor.

    Avrupa Birliği ve Netanyahu İkilemi: Tutuklama Kararı Uygulanacak mı?

    AB, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu hakkındaki tutuklama kararıyla zorlu bir sınav veriyor. Avrupa ülkeleri, uluslararası hukuka uyum ile İsrail ilişkilerini dengelemeye çalışıyor.

    Starmer Hükümeti: Trump ve Avrupa Arasında Sıkışan Bir Diplomasi

    New York Times, İngiltere’nin Trump yönetimindeki ABD ile Avrupa arasında nasıl bir denge kuracağını analiz etti. Starmer’ın iki güçle de yakınlaşma çabaları karmaşık bir ikileme işaret ediyor.

    Bunlarada Göz Atabilirsiniz

    Kulislerde Şok İddia: Sırada 15-16 Belediye Daha Var

    Saygı Öztürk, kayyum atamalarının devam edeceğini ve sırada 15-16 belediyenin daha olduğunu iddia etti. Yeni atamalar için ilçe belediyelerinin hedefte olduğu belirtildi.

    Nasuh Mahruki’nin Avukatı: “10-15 Gün İçinde Serbest Kalmasını Bekliyoruz”

    Nasuh Mahruki’nin tutuklanması ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Avukatı, kısa sürede serbest bırakılmasını bekliyor.

    Avrupa Birliği ve Netanyahu İkilemi: Tutuklama Kararı Uygulanacak mı?

    AB, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu hakkındaki tutuklama kararıyla zorlu bir sınav veriyor. Avrupa ülkeleri, uluslararası hukuka uyum ile İsrail ilişkilerini dengelemeye çalışıyor.