Netflix, bu ay başında büyük bir darbe aldı. Emmy ödüllü kara komedi dizisi Baby Reindeer ve yayıncıya karşı açılan 170 milyon dolarlık hakaret davasının devam edeceği açıklandı. Federal yargıç R. Gary Klausner, Netflix’in ifade özgürlüğü savunmasını yetersiz buldu ve davanın 6 Mayıs 2025’te başlayacağını duyurdu.
Harvey ile Netflix karşı karşıya
Haziran ayında açılan bu dava, Fiano Harvey adındaki bir kadının iddialarına dayanıyor. Netflix’in Baby Reindeer dizisinin yaratıcıları, Harvey’nin hayatından esinlendiğini savunuyor. Dizinin yaratıcısı ve başrol oyuncusu Richard Gadd, hikayenin gerçek bir olaydan uyarlandığını belirtmişti. Netflix, dizinin sanatsal bir çalışma olduğunu ve savunma haklarının bulunduğunu vurguladı. Ancak, yargıç Klausner, Netflix’in bu savunmasını kabul etmedi. Klausner, davacının hikaye ile olan benzerliklerinin görmezden gelinemeyecek kadar belirgin olduğuna dikkat çekti.
netflix’in küçük zaferleri yeterli olmadı
Netflix, ihmal ve tanıtım hakkı iddialarını ortadan kaldırmayı başarsa da, bu zaferlerin dava açısından önemli bir etkisi olmayabilir. Netflix hakaret davası devam ederken, şirketin hem hukuki hem de kamuoyundaki durumu ciddi şekilde sarsılmış görünüyor. Netflix’in eş CEO’su Ted Sarandos ise, durumu “benzersiz bir İngiliz meselesi” olarak tanımladı.
Harvey ve Martha’nın benzerlikleri dikkat çekiyor
Dava sürecinde yargıç Klausner, Martha karakterinin davacı Harvey ile olan benzerliklerinin izleyici tarafından kolayca fark edilebileceğini belirtti. Klausner, Martha’nın Londra’da yaşayan ve bir avukatı takip etmekle suçlanan İskoç bir avukat olarak tasvir edilmesinin, davacıya zarar verebileceğini dile getirdi. Netflix’in avukatları, Harvey’in daha önce takip iddialarıyla kamuya mal olmuş bir kişi olduğunu ve bu nedenle iddiaların yasal dayanağı olmadığını savunmuşlardı.
netflix, Baby reindeer dizisini savunmayı sürdürüyor
Richard Gadd, dizide canlandırılan Martha karakterinin tamamen kurgusal olduğunu belirtse de, yargıç bu savunmayı yeterli bulmadı. Netflix hakaret davası gündemdeyken, şirket ve Gadd, Harvey’nin davada kendisini yanlış bir şekilde takipçi olarak tasvir ettiği iddialarına yanıt vermekten kaçındı.
Netflix’in İngiltere Parlamentosu Kültür, Medya ve Spor Komitesi ile olan yazışmalarında Harvey’nin hiçbir zaman takip suçundan mahkum edilmediği kabul edilmişti. Yine de Netflix, bu iddialara karşı daha güçlü bir savunma yapabilmek adına 2025’teki dava öncesinde daha fazla önlem almak zorunda kalacak.
Davanın geleceği ve tarafların durumu
Netflix hakaret davası 2025 yılında başlayacak. Ancak taraflar, tahkime yönlendirilmiş durumda ve olası bir anlaşma arayışı sürüyor. Yargıç Klausner’in son olarak aldığı kararla, Netflix’in uzlaşmayı daha ciddi bir şekilde değerlendirmesi gerekebilir. Şu an için davanın sonucu belirsiz olsa da, Netflix’in hem yasal hem de itibari anlamda büyük bir sınavla karşı karşıya olduğu aşikar.