Londra, National Gallery‘de sergilenen Vincent Van Gogh’un ‘Ayçiçekleri’ tablosuna Ekim 2022’de düzenlenen eylem, sanat dünyasında ve çevre hareketlerinde büyük yankı uyandırdı. “Just Stop Oil” adlı çevre hareketi üyeleri olan Phoebe Plummer ve Anna Holland, iklim değişikliği konusunda dikkat çekmek amacıyla, müzenin en değerli eserlerinden biri olan bu tabloya domates çorbası fırlattı. Bu olay sonrasında her iki eylemciye de hapis cezası verildi.
Hapis Cezaları ve Eylemin Ardından Yaşananlar
Bu olayın ardından, Londra’daki Southwark Kraliyet Mahkemesi‘nde görülen davada, 23 yaşındaki Phoebe Plummer24 ay, 22 yaşındaki Anna Holland ise 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hakim Christopher Hehir, iki sanığın Van Gogh’un paha biçilemez eserine zarar verme riskini göze aldıklarını belirterek bu kararı verdi. Ayçiçekleri eylemi, sanatın korunması ve çevre eylemleri arasındaki çizgiyi sorgulatan bir olay olarak hafızalara kazındı.
Eylemin Arkasında Yatan Motivasyon
Eylemciler, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine dikkat çekmek amacıyla bu radikal yöntemi tercih ettiklerini söylediler. Phoebe Plummer, “Sanat mı daha değerli, yoksa hayat mı?” sorusunu eylemin merkezine koyarak, fosil yakıt kullanımına karşı keskin bir duruş sergilediklerini ifade etti. Bu eylem, çevre hareketlerinin sanat eserlerine yönelik müdahaleleri konusunda da geniş bir tartışmaya yol açtı.
Tablonun Hasarı ve Müze Güvenliği
Neyse ki Van Gogh’un ‘Ayçiçekleri’ tablosu, koruyucu cam sayesinde zarar görmedi**. Ancak çerçevesinde 10 bin sterlin değerinde hasar meydana geldi. Müze yetkilileri, tablonun aynı gün sergilenmeye devam ettiğini duyurdu. Bu olay, müzelerdeki güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Eylemin Sanat Dünyasında ve Kamuoyunda Yarattığı Etki
Bu tür eylemler, sanata zarar verme potansiyeli taşıdıkları için eleştirilerin hedefi olurken, diğer yandan da çevre sorunlarına yönelik farkındalık yaratma amacı taşıdığı için bazı kesimlerden destek buluyor. “Van Gogh’un Ayçiçekleri eylemi”, sanatı koruma ile çevreye duyarlılık arasında bir denge kurmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha gösterdi.