Gazeteci Oğuz Bakır, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşım nedeniyle gözaltına alındı. DİSK Basın-İş ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından yapılan açıklamalara göre, Bakır’ın gözaltına alınmasının gerekçesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İBB soruşturmasını yürüten bir savcıyla ilgili açıklamasını sosyal medyada paylaşması.
DİSK Basın-İş’ten Sert Tepki
DİSK Basın-İş tarafından yapılan açıklamada, Oğuz Bakır’ın gözaltına alınmasının hukuka aykırı olduğu ve bunun doğrudan gazetecilik faaliyetiyle bağlantılı olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Gazeteci Oğuz Bakır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İBB soruşturmasını yürüten savcılardan birine yönelik açıklamasını kamuoyuyla paylaştığı için gözaltına alındı. Kamuya açık kaynaklardan yapılan paylaşımlar suç değildir. Gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilmesini ve gazetecilerin hedef haline getirilmesini kabul etmiyoruz. Oğuz Bakır derhal serbest bırakılmalıdır!”
Bu açıklama, medya özgürlüğü ve ifade hürriyeti konularını bir kez daha ülke gündemine taşıdı.
MLSA da Gözaltıya Karşı Çıktı
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) da konuya ilişkin bir açıklama yayımladı. Dernek, Bakır’ın gözaltına alınmasının meşru olmadığını belirtti ve aynı şekilde Özgür Özel’in açıklamalarının kamuya açık bir biçimde yapıldığını hatırlattı.
MLSA’nın açıklaması şu şekildeydi:
“Gazeteci Oğuz Bakır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İBB soruşturmasını yürüten bir savcı hakkında yaptığı açıklamayı sosyal medyada paylaştığı için gözaltına alınmıştır.”
Gazetecilere Yönelik Baskılar Artıyor mu?
Son dönemde Türkiye’de bağımsız gazetecilere yönelik gözaltılar ve soruşturmalar artış gösteriyor. Medya kuruluşları, bu süreci bir sansür mekanizması olarak değerlendiriyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların gerekçe gösterilerek uygulanan gözaltılar, ifade özgürlüğü açısından kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor.
Uzmanlar, gazetecilere uygulanan bu baskıların basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin konumunu daha da geriye götürdüğünü ifade ediyor. Uluslararası basın kuruluşları da bu tarz gözaltıları yakından takip ediyor ve tepkilerini dile getiriyor.
Kamuya Açık Bilgiler Suç Sayılamaz
Hem DİSK Basın-İş’in hem de MLSA’nın ortaklaştığı nokta, kamuya açık bilgilerin paylaşılmasının suç kapsamına alınamayacağı yönünde. Bu noktada, sosyal medya paylaşımlarının içeriklerine değil, bağlamlarına dikkat edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Ayrıca hukukçular, gazetecilik mesleği gereği yapılan paylaşımların “hedef gösterme” ya da “suç işleme” kapsamında değerlendirilemeyeceğini, aksi bir uygulamanın ifade özgürlüğünü ciddi biçimde ihlal edeceğini belirtiyor.
Gazetecilik Yargılanamaz!
Bu olay, “Gazetecilik suç değildir” sloganını bir kez daha gündeme taşıdı. Sosyal medya kullanıcıları, meslek örgütleri ve çok sayıda gazeteci, Oğuz Bakır’a destek verdi. Twitter ve diğer platformlarda #OğuzBakırSerbestBırakılsın etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı.
Gazetecilik mesleğinin doğası gereği kamuyu bilgilendirme görevi taşıdığı ve kamu yararını ilgilendiren konuların toplumla paylaşılmasının bir hak olduğu bir kez daha hatırlatılıyor.
Hukuki Süreç Nasıl İlerleyecek?
Şu an için Oğuz Bakır’ın gözaltı sürecine dair resmi bir iddianame veya mahkeme kararı açıklanmış değil. Ancak avukatları, konunun tamamen ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Önümüzdeki günlerde hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği, hem medya dünyası hem de kamuoyu tarafından yakından izleniyor olacak.
