Naylon faturalar ve usulsüz harcamalar iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan Şeref Ateş, Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Gelişmeler, Türkiye’nin önemli kültürel kurumlarından biri olan Yunus Emre Vakfı’nı sarsarken, milyonlarca liralık yolsuzluk iddiaları da gündeme bomba gibi düştü.
Firardan Tutukluluğa: Havalimanında Yakalandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından yakalama kararı çıkarılan Şeref Ateş, 16 Temmuz 2025 tarihinde Esenboğa Havalimanı’nda yakalanarak gözaltına alındı.
Daha önce yurt dışına kaçtığı bilinen Ateş, 18 Temmuz’da savcılığa sevk edildi ve çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı. Başsavcılık yaptığı açıklamada, soruşturmanın titizlikle sürdüğünü ve yeni gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
Vakıf Kasası Nasıl Boşaltıldı?
Soruşturmanın merkezinde ise oldukça ciddi iddialar bulunuyor. Başsavcılığın daha önce kamuoyuna duyurduğu bilgilere göre, Yunus Emre Vakfı’nın kasası naylon faturalar aracılığıyla boşaltıldı. İddialara göre, Şeref Ateş’in yönlendirmesiyle hazırlanan faturalarda büyük çapta sahtecilik yapıldı.
En çarpıcı detaylardan biri ise, vakfın satın alma işlemlerinin Ateş’in oluruyla başlatılması. İddianamelerde, alımların Ateş’in tek başına onay verebileceği limitin altında olacak şekilde bölündüğü ve bu yöntemle yetkinin kötüye kullanıldığı belirtiliyor. Böylece kurumun harcama kontrol mekanizmasının devre dışı bırakıldığı aktarılıyor.
64 Milyon Liralık Zarar: Oğul Enes Ateş de Davada
Davanın sadece Şeref Ateş’le sınırlı olmadığı, iddianamelerde net bir şekilde görülüyor. Eski başkanın oğlu Enes Ateş’in de aralarında bulunduğu 23 kişi hakkında iki ayrı dava açıldı. Bu davalarda, şüphelilerin toplamda 14 yıla kadar hapisle yargılandığı biliniyor.
En dikkat çekici suçlamalardan biri ise video prodüksiyonu üzerinden gerçekleşen yolsuzluk iddiası. İddialara göre, 25 bin TL’ye hazırlanan bir video, vakfa 2.4 milyon TL’ye fatura edilmek istendi. Bu işlem, Enes Ateş ile bağlantılı bir firma aracılığıyla yapılmaya çalışıldı.
Almanya’ya Firar ve Dosyanın Ayrılması
Görevden alınmadan yalnızca üç gün önce Almanya’ya giden Şeref Ateş’in dosyası, diğer sanıklardan ayrılarak bağımsız bir şekilde ele alındı. Bu da kamuoyunda “önceden planlanmış bir firar mıydı?” sorusunu beraberinde getirdi. Özellikle uluslararası çıkışların ve para transferlerinin takibe alındığı, mali denetimlerin genişletileceği ifade ediliyor.
Kültürel Diplomasi Kurumu Skandalın Odağında
Türkiye’nin dünyaya kültürel olarak açılmasında önemli bir rol üstlenen Yunus Emre Enstitüsü, bu skandal sonrası büyük bir prestij kaybıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye’nin kültürel misyonunu yurt dışında tanıtmakla görevli olan bu kurumun, böylesine büyük bir yolsuzluk iddiasıyla gündeme gelmesi kamuoyunu derinden sarstı.
Soruşturma sürecinin devam etmesiyle birlikte, hem yeni tutuklamaların hem de ilave iddianamelerin ortaya çıkabileceği konuşuluyor. Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumların dosyayı yakından takip ettiği, kurum içi denetimlerin sıklaştırıldığı da gelen bilgiler arasında.