Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, haziran ayı enflasyon verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmeyle dikkat çekti. Bakan Şimşek, ekonomik veriler ışığında enflasyondaki belirgin yavaşlama eğiliminin devam ettiğini vurguladı. Bu açıklama, Türkiye ekonomisinin ikinci yarısına dair iyimser beklentileri de beraberinde getirdi.
Haziran Enflasyonu Beklentilerin Altında Gerçekleşti
Bakan Şimşek, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, haziran ayında enflasyonun tüm küresel risklere rağmen sınırlı kaldığını belirtti. Jeopolitik gerginliklere bağlı olarak yükselen petrol fiyatlarına rağmen aylık enflasyon oranı %1,37 olarak gerçekleşti. Bu durum, ekonomideki dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdüğünün en somut göstergesi olarak yorumlandı.
Yıllık bazda ise enflasyon oranı %35’e geriledi. Bu düşüş, özellikle hizmet sektöründeki fiyat artışlarının yavaşlamasıyla daha da belirgin hale geldi. Hizmet enflasyonu, üç yılın ardından ilk kez %50’nin altına düşerek dikkat çekici bir gelişme kaydetti.
Ekonomik Göstergeler Umut Veriyor
Bakan Şimşek’in açıklamalarına göre; sadece mevcut veriler değil, beklentiler de olumlu sinyaller veriyor. Son dönemde emtia fiyatlarının düşüşe geçmesi, finansal piyasalardaki oynaklığın azalması ve talep koşullarının dengelenmesi enflasyonla mücadelede ciddi bir avantaj sağladı.
Bu gelişmeler ışığında yılın ikinci yarısında enflasyondaki düşüş eğiliminin daha da hızlanması bekleniyor. Bakan, “Dezenflasyon süreci hem verilerde hem de piyasa beklentilerinde netleşti. Vatandaşlarımız müsterih olsun,” diyerek halkı rahatlatacak bir mesaj verdi.
Tüm Sektörlerde Fiyatlar Yavaşlıyor
Şimşek, açıklamasının devamında gıda, dayanıklı tüketim ürünleri, eğitim ve ulaşım gibi birçok sektörde fiyat artış hızının yavaşladığını belirtti. Özellikle temel tüketim kalemlerinde gözlemlenen bu yavaşlama, halkın en çok etkilendiği alanlarda iyileşmenin başladığını gösteriyor.
Bu gelişmeler, yalnızca ekonomik aktörlerin değil, vatandaşların da günlük yaşamında hissedilmeye başladı. Enflasyonla mücadelede atılan yapısal adımlar, fiyat istikrarının sağlanmasında önemli rol oynarken, Türkiye’nin ekonomik geleceğine olan güveni de artırıyor.