Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan Ayşe Barım’ın avukatları, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yeniden tahliye talebinde bulundu. Talepte, Barım’ın sağlık durumunun cezaevi koşullarında hızla kötüleştiği ve “ani ölüm riski” taşıdığı vurgulandı. Son olarak 5 Haziran sabahı hücresinde baygın halde bulunduğu belirtilen Barım için doktor raporları da sunuldu.
Avukatlardan Hayati Risk Vurgusu: “Yaşam Hakkı Tehlikede”
Ocak 2025’te “etki ajanlığı” ve “hükümeti ortadan kaldırmaya yardım” suçlamalarıyla tutuklanan Ayşe Barım’ın avukatları, son gelişmeler üzerine acil tahliye başvurusu yaptı. Daha önce 20 Mayıs’ta yapılan talebin reddedildiği hatırlatılan dilekçede, müvekkillerinin sağlık durumunun “geri döndürülemez seviyeye” geldiği belirtildi.
Dilekçede şu ifadeler dikkat çekti:
“Müvekkilimiz, ağır hastalıkları nedeniyle cezaevi koşullarında hayati risk altındadır. Yaşam hakkı, sağlık kurulu raporu beklenmeden korunmalı, tahliyesi sağlanmalıdır.”
5 Haziran’da Hücresinde Bayıldı
Tahliye talebinin gerekçesi olarak, 5 Haziran 2025 sabahı Ayşe Barım’ın hücresinde bilinç kaybıyla yere yığıldığı ve infaz memurları tarafından baygın halde bulunduğu bilgisi yer aldı. Hemen revire kaldırılan Barım’ın, geçmişte de birçok kez benzer baygınlıklar yaşadığı ve bu durumun ciddi bir tıbbi alarm olduğu savunuldu.
Kalp Rahatsızlığı: “Ani Kardiyak Ölüm Riski” Raporlandı
Barım’a daha önce hipertrofik kardiyomiyopati teşhisi konulduğu ve açık kalp ameliyatı planlandığı, ancak tutukluluğu nedeniyle bu ameliyatın gerçekleştirilemediği belirtildi. 9 Mayıs 2025 tarihli resmi sağlık kurulu raporunda, bu kalp rahatsızlığının “ani kardiyak ölüme neden olabileceği” ifadesi oy birliğiyle yer aldı.
Kardiyolog görüşlerine göre, Barım’da “a-fib kaynaklı iskemik inme” riski de yüksek. Bu nedenle hem kalp hem de beyin damarlarının düzenli ve uzman denetiminde izlenmesi gerektiği vurgulandı.
Beyninde Genişleyen Anevrizma: “Her An Kanama Olabilir”
Avukatların sunduğu ikinci kritik bilgi ise Barım’ın beynindeki anevrizma durumu. 12 Mayıs 2025’te Silivri Devlet Hastanesi’nde hazırlanan beyin ve sinir cerrahisi raporuna göre, 7 mm büyüklüğündeki anevrizma genişlemeye devam ediyor. Dahası, üzerinde bir başka “bebek anevrizma” bulunduğu belirtildi.
Bu durumun, özellikle yüksek tansiyon anlarında beyin kanamasına yol açabileceği; ani bilinç kaybı, nörolojik çöküş veya ölümle sonuçlanabileceği ifade ediliyor.
Uyku Apnesi, Diyabet, Zatürre ve Diğer Hastalıklar
Barım’ın yalnızca kalp ve beyin değil, aynı zamanda çoklu sistematik rahatsızlıkları bulunduğu da vurgulandı:
- Şeker hastalığı nedeniyle bağışıklık sistemi zayıf
- Geçmişte geçirdiği zatürre ve akciğer nodülü hala takip altında
- Ağır obstrüktif uyku apnesi bulunuyor
- Fibromiyalji teşhisiyle merkezi sinir sistemi etkilenmiş durumda
- Eklem bozuklukları ve romatolojik rahatsızlıkları nedeniyle yaşam kalitesi düşük
“Cezaevi Şartlarında Günden Güne Eridi”
Avukatlar, Barım’ın tutuklandığı günden bu yana sağlık durumunun sürekli olarak kötüleştiğini, defalarca revire kaldırıldığını ve kimi zaman hastaneye sevk edildiğini belirtti. Açık kalp ameliyatının yapılamamış olması, uyku bozuklukları, sürekli ağrı nöbetleri ve nörolojik risklerin birleşimi; tutukluluğun sağlık açısından doğrudan tehdit oluşturduğunu gösteriyor.
Mahkemeye “Derhal Tahliye” Çağrısı
Avukatlar, sağlık kurul raporunun beklenmeden, sunulan doktor raporları ve acil vakaların belirtileri doğrultusunda mahkemenin ivedilikle tahliye kararı vermesi gerektiğini dile getirdi. Dilekçede, “Cezaevi koşulları müvekkilimiz için artık yaşamsal bir tehlike haline gelmiştir. Her an ölümle sonuçlanabilecek nörolojik veya kardiyolojik bir kriz yaşanması ihtimali çok yüksektir” denildi.
“Yaşam Hakkı İçin Acil Müdahale Gerekli”
Ayşe Barım’ın avukatları, yaşanan sağlık krizlerinin artık sadece hukuki değil, insani ve tıbbi bir mesele haline geldiğini ifade ediyor. Tahliye talebinin yalnızca adli değil, yaşam hakkını koruma çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyorlar.