CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, avukatı Mehmet Pehlivan’ın tutuklanmasına sosyal medya üzerinden sert tepki gösterdi. İmamoğlu, açıklamasında “Savunma hakkımı bile çaldınız. Avukatımı, sadece mesleğini yaptığı için hapse attınız” ifadelerini kullandı. Pehlivan’ın tutuklanması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
“Savunma Hakkımı da Elimden Aldınız”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, yargı sürecine ve avukatı Mehmet Pehlivan’a yönelik uygulamaları sert bir dille eleştirdi. “Aile demeden, hukuk demeden bütün kötülükleri yaptınız. Psikolojik işkencede bütün duvarları yıktınız” diyen İmamoğlu, hukukun çiğnendiğini ve temel savunma haklarının gasp edildiğini belirtti.
İmamoğlu’nun açıklamaları, yalnızca bir siyasi tepki değil, aynı zamanda hukuki güvence ve adil yargılanma ilkelerinin ihlal edildiği iddialarını da gündeme taşıdı. Pehlivan’ın tutuklanması, bu kapsamda bir “dönüm noktası” olarak yorumlanıyor.
Avukat Mehmet Pehlivan Neden Tutuklandı?
Mehmet Pehlivan, 19 Mart 2025 tarihinde yürütülen “yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerden biri. İmamoğlu’nun avukatı olarak bilinen Pehlivan, hakkında ifade veren iki şüphelinin “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanarak verdikleri ifadeler doğrultusunda “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçlamasıyla cezaevine gönderildi.
İddianamede, Pehlivan’ın sadece müvekkilinin yasal haklarını savunduğu değil, aynı zamanda örgütsel ilişkiler kurduğu iddiası yer alıyor. Ancak Pehlivan’ın savunma hakkı çerçevesinde yaptığı faaliyetlerin, ceza tehdidiyle karşılık bulması hukuk çevrelerinde tepkiyle karşılandı.
İmamoğlu: “Adalete Susamış Bir Gençliğin Umuduyum”
İmamoğlu, paylaşımının devamında ise daha geniş bir mesaj verdi. “Allah büyük. Hem bu dünyada Yüce Türk Yargısı önünde, hem de ahirette Yüce Yaradan’ın huzurunda hesap vereceksiniz” diyerek hesap sorma kararlılığını ortaya koydu. Ayrıca, demokrasi ve adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini şu sözlerle ifade etti:
“Ben vatanım için, 86 milyon vatandaşım için, çocuklarımız ve gençlerimiz için her türlü engellemeye rağmen çalışmaya devam edeceğim. Biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz. Bugüne dek vazgeçmedik, bundan sonra da asla vazgeçmeyeceğiz.”
Siyasi Baskı mı, Yargı Süreci mi?
İmamoğlu’nun bu açıklamaları, sadece bir avukatın tutuklanmasıyla sınırlı bir olay değil. Aynı zamanda, Türkiye’de siyaset ve hukuk arasındaki gerilimli ilişkiyi bir kez daha gündeme taşıyor. Özellikle bir siyasetçinin avukatının tutuklanması, hem içeride hem de uluslararası kamuoyunda “yargının siyasallaştığı” yönündeki eleştirilerin artmasına neden oldu.
CHP cephesi ve birçok hukukçu, Pehlivan’ın tutuklanmasını hukukun araçsallaştırılması olarak değerlendiriyor. Bu sürecin, İmamoğlu’nun adaylığına gölge düşürmek ve kamuoyundaki desteğini zayıflatmak amacı taşıdığına dair görüşler öne çıkıyor.
Adalet Mücadelesi Devam Ediyor
İmamoğlu’nun avukatının tutuklanmasıyla birlikte savunma mekanizması ciddi şekilde zedelenmiş durumda. Ancak buna rağmen, İmamoğlu’nun verdiği mesaj açık: Adalet, hukuk ve demokrasi için mücadele sürecek.
Ayrıca İmamoğlu’nun açıklamaları, yalnızca bireysel bir tepki değil, aynı zamanda muhalefetin genel pozisyonunu ve demokrasi vurgusunu yansıtan bir çerçeve oluşturuyor.