Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2025 yılı için hazırlanan ikinci Enflasyon Raporu‘nu açıkladı. Merkez Bankası, yıl sonu için yaptığı enflasyon tahminini yüzde 24 olarak sabit tuttu. Bu durum, para politikasında sürdürülen sıkı ve kararlı tutumun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve beklentiler üzerinde sıkı para politikasının belirleyici olduğunu vurguladı.
Enflasyon Tahmini: Orta Vadeli Beklentiler Ne Gösteriyor?
7 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen ilk bilgilendirme toplantısında yıl sonu enflasyon tahmini, yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltilmişti. Bu revize, piyasaların dikkatle takip ettiği bir gelişme olmuştu. Şimdi ise tahminin sabit tutulması, ekonomideki istikrarın sürmesi için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
- 2026 sonu için enflasyon tahmini: %12
- 2027 sonu için öngörülen oran: %8
- 2026 yılı için tahmin aralığı: %6 ila %18
Bu projeksiyonlar, fiyat istikrarının orta vadede sağlanabileceğine dair güçlü bir mesaj veriyor. Para politikasındaki sıkı duruşun devam etmesi halinde, belirtilen hedeflere ulaşılması bekleniyor.
Kararlı Para Politikası ve Ekonomik Dengeler
Fatih Karahan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklardan biri, para politikasındaki kararlılık oldu. TCMB, mart ve nisan aylarında yaşanan finansal dalgalanmalara karşı zamanında adımlar attı ve piyasaları dengelemeyi başardı.
“Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli olarak alıyoruz.” – Fatih Karahan
Sanayi ve hizmet sektörlerinde üretimin artması, talep kompozisyonunun daha dengeli hale geldiğini gösteriyor. Ancak ilk çeyrekte yurt içi talep beklentilerin üzerinde kaldı ve bu durum enflasyon üzerinde aşağı yönlü etkinin sınırlı kalmasına neden oldu.
Cari Açık, Dezenflasyon ve Zirai Donun Etkisi
2025 yılında cari açığın milli gelire oranı, 2024’e göre hafif artış gösterecek olsa da uzun vadeli ortalamaların altında kalması bekleniyor. Bu da finansal dengelerin korunduğuna işaret ediyor.
Ayrıca son dönemde yaşanan zirai don, bazı gıda ürünlerinde arz sıkıntısı yarattı. Etkilenen ürünlerin tüketici sepetindeki payı ise yalnızca %1,5 seviyesinde. Bu nedenle genel enflasyon seyrine etkisi sınırlı kaldı.
Emtia fiyatlarındaki düşüş, enflasyonla mücadeleye katkı sunmaya devam ederken, kur etkisinin geçmişe göre daha sınırlı olması olumlu bir tablo çiziyor.
Finansal Koşullar ve Piyasa Tepkileri
Finansal koşullardaki sıkılık halen devam ediyor. Dövize yönelimde ciddi bir artış yaşanmazken, TL’ye olan güvenin kademeli olarak arttığı gözlemleniyor. Ticari kredi büyümesi ise belirlenen sınırlar içinde seyrediyor.
TCMB’nin attığı adımlar sayesinde:
- Finansal piyasalarda oynaklık azaldı.
- Portföy tercihlerinde denge sağlandı.
- KKM bakiyesi gerileyerek Merkez Bankası bilanço risklerini azalttı.
Karahan’ın verdiği mesaj net: Enflasyon görünümünde kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikası sürdürülecek. Bu stratejiyle Türkiye, dezenflasyon patikasında ilerlemeyi hedefliyor.
