Ege Denizi, 18 Mayıs sabaha karşı 02.52’de meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki deprem ile bir kez daha sarsıldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından paylaşılan verilere göre, depremin merkez üssü açık deniz olurken, sarsıntının derinliği 7,01 kilometre olarak ölçüldü. Son dönemde sıkça yaşanan depremler, halkta endişeye neden olmaya devam ediyor.
Gece Yarısı Hissedilen Deprem Panik Yarattı
Ege kıyılarına yakın bölgelerde hissedilen deprem, özellikle İzmir, Aydın ve Muğla gibi şehirlerde yaşayan vatandaşları uykusundan uyandırdı. Kimi vatandaşlar sokaklara dökülürken, sosyal medyada da anında tepkiler gelmeye başladı. Ancak, şu ana kadar herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadığı bildirildi.
AFAD Verilerine Göre Depremin Detayları
AFAD’ın resmi internet sitesinde yayımlanan bilgilere göre, Ege Denizi’nde meydana gelen deprem, Richter ölçeğine göre orta şiddetli kategorisinde yer alıyor. Derinliği 7,01 kilometre olan bu sarsıntı, yer kabuğunun daha yüzeyine yakın gerçekleşmesi nedeniyle daha geniş bir alanda hissedildi. Uzmanlar, bu tür depremlerin artçı sarsıntıları da beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.
Son Dönemde Deprem Aktivitesi Artıyor
Türkiye genelinde özellikle Batı Anadolu fay hattında son haftalarda art arda yaşanan deprem hareketliliği, uzmanların dikkatinden kaçmıyor. Ege Bölgesi’nde meydana gelen bu son sarsıntı da, tektonik hareketlerin yoğunluğuna işaret ediyor. Jeofizik mühendislerine göre, Ege Denizi açıklarında bu büyüklükteki depremler sık yaşanıyor olsa da, bu durum bölgedeki riskin azaldığı anlamına gelmiyor.
Uzmanlardan Vatandaşa Uyarılar: Hazırlıklı Olunmalı
Uzmanlar, özellikle Ege Bölgesi’nde yaşayan vatandaşların deprem çantası hazırlamaları, acil durum planlarını gözden geçirmeleri ve binalarının depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeleri gerektiğini vurguluyor. Her an yeni bir sarsıntının yaşanabileceğine dikkat çeken uzmanlar, “Deprem öldürmez, ihmalkârlık öldürür” diyerek tedbirin önemine dikkat çekiyor.
Ege’de Deprem Alışkanlık Haline Geliyor mu?
Ege Denizi, jeolojik yapısı gereği aktif fay hatları üzerinde yer alıyor. Bu nedenle bölgede sıkça küçük ve orta şiddette depremler yaşanması kaçınılmaz bir gerçek. Ancak her sarsıntının ardından oluşan korku dalgası, toplumun psikolojisi üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor. Yetkililer, bu durumun normalleşmemesi gerektiğini, her depremin ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.