Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılına ait doğum istatistiklerini yayımladı ve tablo oldukça çarpıcı. Türkiye genelinde canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak kaydedildi. Bu bebeklerin %51,4’ü erkek, %48,6’sı kız. Ancak en dikkat çekici veri, ülke genelindeki toplam doğurganlık hızının ciddi şekilde gerilemiş olması.
Toplam doğurganlık hızı; bir kadının 15-49 yaş arasında doğurabileceği ortalama çocuk sayısını gösteriyor. 2001 yılında 2,8 olan bu oran, 2024 itibarıyla 1,48’e düştü. Bu seviyenin, nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,10’un altında kalması demografik açıdan büyük riskler taşıyor.
Sadece Şanlıurfa Üç Çocuk Ortalamasını Aştı
2024 yılında toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu. Burada kadın başına düşen çocuk sayısı 3,28 olarak kaydedildi. Şanlıurfa’yı 2,62 ile Şırnak, 2,32 ile Mardin izliyor. Bu veriler gösteriyor ki, sadece Şanlıurfa üç çocuk ve üzeri doğurganlık oranını koruyabilen tek il olarak kaldı.
Buna karşın, toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu iller Bartın ve Eskişehir (1,12), Zonguldak ve Ankara (1,15), İzmir (1,17) gibi sanayileşmiş ve eğitim düzeyi yüksek şehirler oldu.
71 İl Yenilenme Seviyesinin Altında Kaldı
2017’de 57 olan nüfusun yenilenme seviyesinin altında kalan il sayısı, 2024 yılında 71’e çıktı. 2017’de sadece 4 ilde doğurganlık oranı 1,50’nin altındayken, bu sayı 2024’te 55’e yükseldi. Bu değişim, doğurganlıkta düşüş eğiliminin ivme kazandığını ortaya koyuyor.
Üstelik 2017 yılında üç çocuk ve üzeri doğurganlık oranına sahip 10 il varken, 2024’te bu sayı yalnızca bir ile –Şanlıurfa’ya– düşmüş durumda. Bu da Türkiye’nin demografik yapısında köklü bir değişimin yaşandığını kanıtlıyor.
Avrupa İle Kıyas: Türkiye 9. Sırada
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ortalamasında 2023 yılı itibarıyla toplam doğurganlık hızı 1,38 olarak belirlendi. En yüksek oran Bulgaristan’da (1,81), en düşük oran ise Malta’da (1,06) görüldü. Türkiye, 1,48’lik oranıyla AB ülkeleriyle kıyaslandığında 9. sırada yer aldı. Bu durum, Avrupa genelindeki düşük doğurganlık eğiliminin Türkiye’ye de güçlü bir şekilde yansıdığını gösteriyor.
Eğitim Seviyesi Arttıkça Doğurganlık Azalıyor
Doğurganlık oranları, annenin eğitim durumuna göre değerlendirildiğinde dikkat çekici farklar ortaya çıkıyor. Okuma yazma bilmeyen veya bir okul bitirmemiş kadınlarda doğurganlık oranı 2,65. Ancak yükseköğretim mezunu kadınlarda bu oran 1,22’ye kadar düşüyor.
Bu fark, eğitim seviyesinin doğrudan doğurganlık davranışlarını etkilediğini ortaya koyuyor. Eğitim arttıkça ekonomik katılım, bireysel özgürlük ve kariyer hedeflerinin doğurganlık üzerinde baskı oluşturduğu görülüyor.