CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından yaptığı açıklamayla hem siyasi hem de insani bir vedanın altını çizdi. Türkiye siyasetinin renkli ve özgün simalarından biri olan Önder’in kaybı, yalnızca DEM Parti camiasını değil, Meclis’te birlikte görev yaptığı tüm siyasetçileri derinden etkiledi. Özellikle Özgür Özel’in sözleri, bir dönemin ortak hafızasını ve duygusunu yansıtır nitelikteydi.
Meclis Arkadaşlığının Ardında Kalan Anılar
Cenaze töreni öncesinde basın mensuplarına konuşan Özgür Özel, “Çok önemli bir ismi, çok da lazım olduğu bir zamanda kaybettik. Yıllarca birlikte görev yaptık Meclis’te. Hiçbir kötü anı biriktirmemişiz bugüne kadar. Her birimizde, yüzümüzde bir tebessüm ve içimizde çok iyi duygular uyandıran anılar bıraktı. Toprağı bol olsun, ışıklar içinde uyusun. Onu çok özleyeceğiz,” sözleriyle Sırrı Süreyya Önder’e duyduğu derin saygıyı ifade etti.
Bu sözler, yalnızca bir meslektaşın veda mesajı değil; aynı zamanda Türkiye siyasetinin ortak bir kaybına işaret ediyor. Zira Önder, sadece DEM Parti’nin değil, barış söyleminin de simge isimlerinden biriydi.
Türkiye’de Barış Mücadelesinin Temsilcisi
Sırrı Süreyya Önder, siyasi kariyeri boyunca barış, demokrasi ve ifade özgürlüğü için verdiği mücadeleyle tanındı. Özellikle çözüm süreci dönemindeki aktif rolü, farklı siyasi partilerden birçok ismin takdirini kazandı. Özgür Özel, bu mirası unutmadan sürdürmenin herkesin sorumluluğunda olduğunu vurguladı:
“Bundan sonraki süreçte onu geçmişte bıraktığı iyi anılarla anmak ve Türkiye’de içtenlikle savunduğu barışı hep birlikte sahiplenmek zorundayız.”
Bu açıklama, yalnızca bir taziye mesajı değil; aynı zamanda Türkiye siyasetine bir çağrı niteliğinde. Barış, diyalog ve ortak gelecek vizyonunun, ideolojik farklılıkların önünde tutulması gerektiği mesajını taşıyor.
Atatürk Kültür Merkezi’nde Duygu Yüklü Tören
AKM’de düzenlenen cenaze töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen siyasetçileri, sanatçıları ve yurttaşları bir araya getirdi. Tören boyunca Önder’in şiirleri, konuşmaları ve Meclis’teki renkli performanslarına dair anekdotlar paylaşıldı. Özellikle sanat ve mizahla iç içe yürüttüğü siyaset tarzı, onu farklı kılan yönlerden biri olarak öne çıktı.
Törende DEM Parti’nin yanı sıra CHP, TİP, EMEP gibi birçok muhalif parti temsilcisi de hazır bulundu. Bu durum, Önder’in yalnızca partisinin değil, geniş bir kesimin ortak değeri haline geldiğini gösterdi.
Vedanın Ardından: Ortak Mücadele Vurgusu
Özgür Özel, konuşmasının sonunda gelecek vizyona dair net bir çerçeve çizdi. Ona göre, Sırrı Süreyya Önder’in mirası yalnızca anılarda yaşatılmamalı, aynı zamanda onun uğruna mücadele ettiği barış ve kardeşlik fikri siyaset sahnesinde somut politikalarla sürdürülmelidir. Bu bağlamda Özel, “Türkiye’de kimsenin ağlamadığı, herkesin güldüğü yarınları inşa etmeliyiz,” diyerek sorumluluğu tüm topluma yükledi.
Siyasetin İnsan Yüzü: Mizah, Samimiyet ve Duruş
Sırrı Süreyya Önder, siyasi arenada sadece politik duruşuyla değil, aynı zamanda samimi üslubu ve keskin zekâsıyla tanındı. Meclis kürsüsünde dile getirdiği mizahi çıkışları, çoğu zaman gergin atmosferi yumuşatırdı. Bu yönüyle o, siyasetin insani tarafını hatırlatan bir figür olarak hafızalara kazındı.
Yerine: Bir Dönemin Hatırası
Bu veda, sadece bir insanın ardından söylenen sözler değil; aynı zamanda bir dönemin kapanışını simgeliyor. Sırrı Süreyya Önder’in ardından yapılan açıklamalar, Türkiye siyasetinde farklı seslerin, farklı dillerin ve farklı ideallerin bir arada yaşayabileceğine olan inancı tazeliyor. Özellikle Özgür Özel’in birlik ve barış vurgusu, siyaset üstü bir duruşun çağrısı niteliğinde.