Akın Gürlek, özellikle son yıllarda Türkiye’nin en önemli ve hassas siyasi davalarında aldığı kararlarla kamuoyunun dikkatini çeken bir yargı mensubu. 1982 doğumlu olan Gürlek, 2024 yılı Ekim ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atandı. O tarihten itibaren adını sıkça siyasi soruşturmalar, tutuklama kararları ve yüksek profilli davalarla birlikte duyduk.
Kariyer Basamakları ve Yargıdaki Konumu
Nevşehir doğumlu Gürlek, 2005 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Hâkimlik kariyerine çeşitli il ve ilçelerde görev yaparak başlayan Gürlek, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığı yaptıktan sonra 2022 yılında Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevine getirildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu kararıyla 2024’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı.
Eleştiriler: Sert Üslup, Siyasal Baskı İddiaları
Akın Gürlek, başkanı olduğu mahkemelerde muhalif siyasetçiler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları hakkında verdiği cezalar nedeniyle özellikle muhalefet çevrelerinde yoğun eleştirilere maruz kalıyor. Eleştirmenler, Gürlek’in duruşmalarda oldukça sert bir üslup takındığını, savunma avukatlarıyla sık sık gerilim yaşadığını ve “hukukun üstünlüğü yerine, siyasi iktidarın isteklerini öncelediğini” savunuyor.
Gürlek için en çarpıcı eleştirilerden biri CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi. Özel, Gürlek’e “seyyar giyotin” benzetmesi yaparak, adaletin tarafsızlığını zedelediğini söyledi. Bu açıklama sonrası Gürlek, Özgür Özel’e 480 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı ve davayı kazandı.
Destekleyenler Ne Diyor? “Devletin Yanında Duran Cesur Hukukçu”
Gürlek’e yönelik eleştirilere karşın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidar cephesinden gelen açıklamalarda ise Gürlek’in görevini hakkıyla yaptığı vurgulanıyor. Erdoğan, ismini vermeden yaptığı açıklamada “Kimse yargı camiamıza parmak sallayamaz” diyerek Gürlek’e açık destek sundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir de Gürlek’in “hukuka ve millete sadık bir yargı mensubu” olduğunu dile getirdi.
Gündem Olan Kararları: İmamoğlu, Kaftancıoğlu, Demirtaş, Özdağ ve Daha Fazlası
Gürlek’in ismi birçok yüksek profilli yargı kararıyla gündeme geldi:
- Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’e verilen hapis cezaları
- Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanması ve siyasi yasak
- Can Dündar’ın “kaçak” ilan edilip mallarına el konulması
- Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenlere verilen cezalar
- CHP’li Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi kararına direniş
- Sözcü gazetesi yöneticileri ve yazarlarına verilen “FETÖ’ye yardım” cezaları
- Şebnem Korur Fincancı’ya “örgüt propagandası” cezası
- Gazeteci Barış Pehlivan ve Halk TV ekibine yönelik soruşturma
- Ekrem İmamoğlu’na yönelik “resmi belgede sahtecilik” ve “yolsuzluk” soruşturmaları
Bu kararlar, Gürlek’in sadece yargı süreçlerini değil, siyasal tartışmaları da doğrudan etkileyen bir aktör haline gelmesine neden oldu.
Siyasetin Göbeğinde Bir Başsavcı
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte adını daha sık duymaya başladığımız Gürlek, muhalefet liderlerinin hedefinde. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer CHP’li yetkililer, Gürlek’in “siyasi talimatla hareket ettiğini” savunuyor.
Buna karşılık, Gürlek’in başlattığı birçok soruşturma ve verdiği kararlar, iktidar yanlısı medya tarafından “hukukun gereği” olarak sunuluyor. Özellikle “terörle mücadelede tavizsiz duruşu” vurgulanıyor.
Medya ile İlişkisi: Göz Önünde Değil Ama Etkili
Gürlek, geçmişte birçok savcının aksine medya önünde görünmemeye dikkat eden bir isim. Ancak göreve başladığında yaptığı bazı ziyaretler dikkat çekmişti. Turkuvaz Medya Grubu’na ve EKOL TV’ye yaptığı ziyaretler, siyasi tarafsızlık konusunda eleştiri almıştı.