Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dünya ekonomisinin belirsizlik içinde ilerlediği bu dönemde Türkiye’nin küresel ticarette öne çıkabileceğini belirtti. İngiliz gazetesi Financial Times’a konuşan Şimşek, özellikle ABD’nin gümrük vergisi uygulamaları karşısında Türkiye’nin yapısal özellikleri nedeniyle diğer gelişmekte olan ülkelerden daha dirençli bir pozisyonda olduğunu vurguladı.
Petrol Fiyatlarındaki Düşüş Türkiye’ye Nefes Aldırıyor
Şimşek’in ifadelerine göre, petrol fiyatlarında yaşanan gerileme Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir avantaj yaratıyor. Bu durumun hem cari açığın daraltılmasına hem de uluslararası rezervlerin yeniden inşasına katkı sağlayacağını belirten Şimşek, uygulamaya koydukları makroekonomik reformların sonuç vermeye başladığını söyledi.
Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Türkiye’yi Koruyor
ABD’nin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri, birçok gelişmekte olan ülkeyi zor durumda bırakırken, Türkiye’nin dış ticaret yapısının bu tür risklere karşı görece izole olduğu ifade edildi. Türkiye’nin toplam ticaretinin yaklaşık %80’inin Avrupa Birliği, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkeleriyle gerçekleştirildiğini hatırlatan Şimşek, bu durumun ABD merkezli şoklara karşı koruma sağladığını vurguladı.
ABD-Türkiye Ticaretinde Güncel Durum
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı %10’luk temel gümrük vergisi, ikili ticarette sınırlı bir etki yaratıyor. ABD ile olan ticaret hacmi 32 milyar dolarken, Türkiye bu ilişkiden 1.5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası sağladı. Şimşek’e göre, bu veriler Türkiye’nin yapısal gücünü ortaya koyuyor.
Siyasi Belirsizlikler ve Ekonomik Etkileri
Ekonomik reformların sınandığı bir diğer alan ise Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmeler oldu. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, piyasalarda sarsıntıya neden oldu. Ancak bu gelişmeye rağmen, Türk Lirası istikrar kazanmayı başardı. Merkez Bankası, faiz oranlarını artırarak piyasayı dengelemeye çalıştı. Mart ayında enflasyonun %38.1 seviyelerine kadar düşmesi, bu çabaların olumlu etkilerini gösteriyor.
Bütçe Disiplini ve Orta Vadeli Beklentiler
Şimşek, büyümedeki yavaşlamanın vergi gelirlerinde düşüşe neden olabileceğini, bunun da beklenenden büyük bir bütçe açığına yol açabileceğini kabul etti. Ancak GSYH’ye oranla düşük borç yükü ve bütçe disiplinine verilen önem, Türkiye’nin bu süreci yönetebileceğini gösteriyor. 2024 yılı için bütçe açığının %3.1’e çekilmesi hedefleniyor.
Reformların Devamı ve Yatırımcı Güveni
Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomik ortodoksluğa dönüş sürecinin temel taşı olarak görülüyor. Yatırımcılar, hükümetin reform ajandasına olan bağlılığını, piyasaların istikrar kazanmasında belirleyici bir unsur olarak değerlendiriyor. RBC Bluebay’den Tim Ash, Şimşek’in piyasalarda siyasi istikrarsızlığa karşı bir denge unsuru olduğunu savunarak, ekonomik güvenin korunmasında kritik bir rol üstlendiğini belirtiyor.
Hukukun Üstünlüğü ve Öngörülebilirlik Vurgusu
Siyaset hakkında doğrudan yorum yapmaktan kaçınan Şimşek, hukukun üstünlüğü, fiyat istikrarı ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi başlıkların kendisi için büyük önem taşıdığını belirtti. Bu unsurların Türkiye ekonomisinin uzun vadeli büyüme potansiyelini destekleyeceğini söyledi.
Türkiye, Dış Şoklara Karşı Daha Dayanıklı
Şimşek’in ifadeleri, Türkiye’nin Trump’ın dış ticaret politikalarından görece daha az etkileneceğini ve bu süreçte yatırımcı gözünde pozitif bir ayrışma gösterebileceğini ortaya koyuyor. Gerek iç reformlar, gerekse küresel ekonomik şartlar düşünüldüğünde, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde rekabetçi avantajlar elde etmesi mümkün görünüyor.