İran, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 6 ülkeye diplomatik nota vererek, topraklarının veya hava sahalarının ABD tarafından İran’a yönelik olası bir saldırıda kullanılması durumunda bunu “düşmanca eylem” olarak değerlendireceğini bildirdi. Notanın, nükleer program ve bölgesel gerilimler nedeniyle İran ile ABD arasında tırmanan krizin yeni bir aşamasına işaret ettiği yorumları yapılıyor.
ABD Askerî Üslerine Ev Sahipliği Yapan Ülkeler Uyarıldı
Reuters’a konuşan üst düzey bir İranlı yetkili, notanın Irak, Kuveyt, BAE, Katar, Bahreyn ve Türkiye’ye gönderildiğini açıkladı. Tahran, bu ülkeleri olası bir çatışmada ABD’ye sağlanacak her türlü lojistik ya da askeri desteğin doğrudan kendilerine yönelik bir tehdit olarak algılanacağı yönünde uyardı.
“Herhangi bir ülkenin topraklarının veya hava sahasının ABD saldırısına aracı olması, doğrudan düşmanlık olarak görülecektir. Bu eylemlerin ağır sonuçları olur,” diyen İranlı yetkili, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in orduyu yüksek alarm durumuna geçirdiğini de belirtti.
Umman Üzerinden Dolaylı Müzakere Sinyali
Yetkili, ABD Başkanı Donald Trump’ın doğrudan görüşme talebinin reddedildiğini ancak diplomasi yollarının tamamen kapanmadığını da ifade etti. İran, Umman aracılığıyla dolaylı görüşmelere devam etmek istediğini Washington’a iletti.
Bu açıklama, diplomatik arka kapıların açık tutulduğunu, ancak sahadaki tansiyonun ciddi bir şekilde yükseldiğini gösteriyor.
Türk Dışişleri: “Nota Bilgisi Yok, Farklı Kanallar Kullanılmış Olabilir”
Reuters’a konuşan bir Türk Dışişleri yetkilisi ise İran tarafından gönderildiği belirtilen notadan resmen haberdar olmadıklarını, ancak böyle mesajların farklı diplomatik veya istihbari kanallarla gönderilmiş olabileceğini belirtti.
Bölgesel Gerilim Alarm Veriyor
İran’ın bu çıkışı, ABD Başkanı Trump’ın son haftalarda artırdığı askeri söylemler, Gazze ve Lübnan’daki çatışmalar, Yemen’e yönelik saldırılar, Suriye’de Beşar Esad rejiminin geleceği, ve İran-İsrail karşılıklı ateşi gibi gelişmelerle birleşince, Ortadoğu’da daha geniş çaplı bir savaş ihtimaline yönelik kaygıları artırdı.
Özellikle Körfez bölgesindeki ülkeler, küresel petrol arzının önemli kısmını taşıyan bu coğrafyada yaşanabilecek bir askeri tırmanışın hem ekonomik hem de jeopolitik etkilerinden endişe duyuyor.