Türkiye siyasetinin önde gelen isimlerinden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde beraberindeki 106 kişiyle birlikte gözaltına alındı. Bu gelişme yalnızca yurt içinde değil, dünya kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. Protesto gösterileri, ekonomi üzerindeki etkiler ve uluslararası basının manşetleri, Türkiye’nin iç politikasının sınırları aşan bir etki yarattığını ortaya koydu.

Uluslararası Medya Saraçhane’yi Manşete Taşıdı

Gözaltı kararının ardından başta Saraçhane olmak üzere birçok noktada düzenlenen protesto gösterilerine özellikle gençlerin öncülük etmesi, dünya basınının dikkatinden kaçmadı. Katar merkezli El Cezire, on binlerce kişinin adalet talebiyle yürüdüğünü ve bu eylemlerin siyasi partilerden çok, toplumsal adalet arayışını yansıttığını belirtti. Haberde, İmamoğlu’nun 2019 yılında kazandığı seçimle Erdoğan’a karşı “tarihi bir darbe” vurduğu da vurgulandı.

BBC: Seçimlerin Anlamı Erdoğan İçin Farklıydı

İngiliz yayın kuruluşu BBC, yaşanan gelişmeleri “siyasi bir kırılma noktası” olarak niteledi. Özellikle İmamoğlu’nun geçen yıl bir kez daha İstanbul’u kazanmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kişisel bir yenilgi anlamı taşıdığı ifade edildi. Bu bağlamda, gözaltı kararının sadece yargı süreciyle açıklanamayacağına dikkat çekildi.

Ekonomik Sarsıntı: Piyasalar Alarm Verdi

Gözaltı kararının ardından Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybı, küresel ekonomi çevrelerinde de endişe yarattı. İngiltere merkezli Financial Times, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yaklaşık 12 milyar dolarlık döviz rezervi harcayarak piyasaya müdahale ettiğini yazdı. Bu müdahalenin, siyasi gelişmelerin ekonomiye doğrudan yansıması olarak yorumlandığı belirtildi.

ABD ve Rusya Medyası: Türkiye Kritik Eşiği Aştı

ABD merkezli CNN, Türkiye’deki gösterilerin ikinci gününde şiddet olaylarının arttığını, özellikle öğrencilerle güvenlik güçleri arasında ciddi çatışmalar yaşandığını bildirdi. “İmamoğlu’nun serbest bırakılmasını isteyen binlerce kişi sokağa döküldü” ifadeleriyle gelişmeleri aktaran CNN, ülkedeki toplumsal gerilimin tırmandığını belirtti.

Öte yandan, Rusya merkezli Russia Today (RT), yaşananları “Erken seçim ihtimalini artıran siyasi deprem” şeklinde yorumladı. RT’nin analizinde, Erdoğan’ın bu süreçte büyük bir risk aldığı ve muhalefetin en güçlü isimlerinden birini etkisiz hale getirmeye çalıştığı öne sürüldü.

İfade Özgürlüğü ve Hukuk Tartışması Büyüyor

Dünya basını yalnızca olayları değil, olayların hukuki boyutunu da mercek altına aldı. Gözaltıların delil yerine gizli tanık ifadelerine dayandırılması, hem iç kamuoyunda hem de uluslararası platformlarda ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı bağlamında tartışılmaya başlandı. Bazı Avrupa ülkelerinden gelen açıklamalarda, Türkiye’ye hukukun üstünlüğü konusunda çağrılar yapıldı.

İmamoğlu’nun Yükselişi: Sıradan Bir Belediye Başkanı Değil

Dünya basınının İmamoğlu’na bu kadar yoğun ilgi göstermesi şaşırtıcı değil. Onun siyasi kariyeri, Erdoğan’ın İstanbul’dan yükseldiği yolun bir benzerini izliyor. Son yıllarda adı sık sık cumhurbaşkanlığı adaylığıyla anılan İmamoğlu, muhalefetin en güçlü figürlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, gözaltına alınması sadece bir belediye başkanının durumu değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasal yönünün ne yöne evrileceğine dair bir işaret olarak yorumlanıyor.

Türkiye Yeni Bir Kavşakta

Bu gelişmeler, yalnızca Türkiye’deki seçmen davranışlarını değil, aynı zamanda dış dünyadaki Türkiye algısını da etkiliyor. Gözaltılar, protestolar, ekonomik dalgalanmalar ve uluslararası tepki… Tüm bunlar Türkiye’nin kritik bir eşiğe geldiğini, siyasal ve toplumsal anlamda derin bir sınavdan geçtiğini gösteriyor.