İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi sonrası, avukatı ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ilk açıklamasını yaptı.

Sözcü Televizyonu’nda Serap Belovacıklı’ya konuk olan Özer, İstanbul Üniversitesi’nin aldığı kararın hukuki olmadığını ve siyasi bir hamle olduğunu savundu.

“Kazanılmış Hak Geri Alınamaz”

İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesine ilişkin süreci değerlendiren Özer, kararın hukuka uygun olmadığını ve üniversite yönetiminin yetkisini aştığını belirtti.

“Kazanılmış hukuka uygun bir hakkın geri alınması mümkün değildir. İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun aldığı bu karar usule aykırıdır. Eğer bir işlem yapılacaksa, fakülte yönetimi tarafından yürütülmelidir.”

Özer, hukuki mücadelenin başlatılacağını vurgulayarak, “Bu karar geçerli değildir ve gerekli yasal itirazlar yapılacaktır” dedi.

“Bu Sürecin Neden Başlatıldığını Biliyoruz”

Özer, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı aday adayı olmasının ardından baskının arttığını ve yargının siyasi bir araç olarak kullanıldığını ifade etti.

“İmamoğlu ön seçim aday adayı olduktan sonra yargı baskısı daha da arttı. Hukuku siyasi bir sopa gibi kullanıyorlar. Bu kararın neden alındığını biliyoruz. Ancak biz bu hukuksuz iptale karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Özer, sürecin artık yalnızca İmamoğlu meselesi olmaktan çıktığını, Türkiye’de hukuk devletine zarar verildiğini belirtti.

“İmamoğlu Beşinci Kez Kazanacak”

İmamoğlu’nun daha önce dört seçim kazandığını hatırlatan Özer, bu hamlenin siyasi olduğunu ve yaklaşan seçimlerle doğrudan bağlantılı olduğunu iddia etti.

“Bilimsel veriler gösteriyor ki İmamoğlu dört kez kazandı, beşinci seçimi de kazanacak. Koltuklarını kaybetmemek için devletin köklü kurumlarını zorluyorlar. Ancak biz de hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.”

İmamoğlu’nun 23 Mart’ta CHP ön seçimlerine katılacağını ve yoluna devam edeceğini vurguladı.

Hukuki Süreçte Son Durum

• İmamoğlu ve ekibi, İstanbul Üniversitesi’nin kararına karşı hukuki mücadele başlatacak.
• Kararın yasal dayanağının olup olmadığı konusunda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) devreye girebilir.
• İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın genişletilmesi bekleniyor.

Bu gelişme, hem hukuki hem de siyasi olarak büyük yankı uyandırırken, sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.