Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve AB’nin “Sanayi Şefi” Stephane Sejourne, ABD’nin “America First” politikalarına karşı Avrupa’nın kendi stratejik duruşunu güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Sejourne, “Made in Europe” ve “Europe First” anlayışını savunarak, Avrupa’nın küresel ticarette daha güçlü bir pozisyona geçmesi gerektiğini ifade etti.
Avrupa Açık Pazarın Yükünü Taşımayacak
Sejourne, Avrupa’nın dünya pazarlarına açık olmasından duyduğu gururu dile getirirken, bu durumun suiistimal edilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. ABD ve Çin gibi devlerin korumacı politikalar izlediğine dikkat çeken Sejourne, şu sözlerle uyarıda bulundu:
“Eğer ABD ve Çin gibi ülkeler kapılarını kapatırsa, Avrupa dünyanın tüm aşırı üretim kapasitesini taşıyan tek pazar haline gelemez. Bu durum, Avrupa ekonomisini ciddi bir krize sürükler.”
Geleneksel Sanayi ve Yeni Teknolojiler Dengesi
Sanayi alanındaki yenilikçi projelerle birlikte geleneksel sektörlerin önemine de dikkat çeken Sejourne, bu iki alanın birbirini tamamladığını ifade etti. Özellikle çelik sanayinin, rüzgar türbini ve elektrikli araç gibi yeşil teknolojilerin üretiminde kritik bir role sahip olduğunu vurguladı.
“Geleneksel sanayiler olmadan yeni endüstriler geliştirilemez. Bu nedenle hidrojen gibi temiz teknolojilerin mevcut sanayi süreçlerine entegrasyonu hayati önem taşıyor,” diyerek Avrupa sanayisinin dönüşümüne yönelik vizyonunu paylaştı.
Avrupa’nın Yeni Stratejisi: ‘Europe First’
Stephane Sejourne’nin açıklamaları, Avrupa’nın küresel ticarette daha rekabetçi bir politika benimsemeye hazırlandığını gösteriyor. “Europe First” anlayışı, yalnızca ekonomik açıdan değil, aynı zamanda çevresel ve teknolojik dönüşüm açısından da Avrupa’nın güçlü bir oyuncu olarak yerini sağlamlaştırmayı hedefliyor.