Çinli otomotiv devi Chery, Türkiye’de büyük bir yatırıma imza atmaya hazırlanıyor. Samsun’da kurulacak Organize Sanayi Bölgesi (OSB) için özel yasal düzenleme yapılan Chery, burada geniş bir üretim tesisi kuracak. Bu gelişme, BYD gibi diğer Çinli otomotiv markalarının ardından, Türkiye’ye yönelik Çin yatırımlarının hızlandığının da bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Chery’e Özel Yasal Düzenleme
Türkiye’deki elektrikli otomobil sektörüne katkı sağlamak amacıyla Chery için özel bir düzenleme gerçekleştirildi. Samsun’un Tekkeköy ilçesinde kurulacak olan yeni OSB için 318 hektarlık bir alan belirlenmiş durumda. Bu bölge, Chery gibi büyük yatırımları çekme amacı taşıyan geniş bir üretim alanı sunuyor. OSB’nin kamu arazileri üzerinde genişleyebilmesi için gereken hukuki altyapı, TBMM’de yapılan yasa değişiklikleriyle sağlandı.
Ancak süreç, OSB’nin kıyı şeridinde yer alması nedeniyle bazı yasal engellerle karşılaştı. Kıyı Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile OSB’nin kuruluşuna izin verilmiş olsa da, planlanan vergi paketinin geri çekilmesiyle bazı maddeler geçersiz kaldı. Son olarak, tüketici yasası görüşmelerine eklenen yeni maddelerle genişleme izni garanti altına alınmış oldu.
Kamu Arazisi Üzerinde Bedelsiz Genişleme
Chery için yapılan yasal düzenleme, OSB’nin kamu arazisi üzerinde genişlemesini mümkün kılarken, bu genişleme için devlete herhangi bir bedel ödenmeyecek. Yani Chery, yatırım yapacağı araziyi herhangi bir mali yükümlülük olmadan kullanma imkanı bulacak. Bu durum, Türkiye’nin yabancı yatırımları çekme stratejisi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
CHP’den Tarım Alanları Üzerine Çekince
CHP, bu özel düzenlemeye olumlu yaklaşsa da, tarım arazileri üzerindeki genişleme ihtimali konusunda endişelerini dile getirdi. CHP Samsun Milletvekili Murat Çam, düzenlemenin yatırım ve istihdam açısından fayda sağladığını ancak tarımsal üretimin zarar görebileceğini belirtti. Tarım alanlarının OSB’ye dahil edilmesi halinde, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin sekteye uğrayabileceğine işaret eden Çam, aynı zamanda altyapı, atık yönetimi ve çevre etki değerlendirme süreçlerinde usulsüzlüklerin önlenmesi gerektiğine dikkat çekti.